Sen Anlat Karadeniz 44. Bölüm Analizi “Aslı”

Burak 14 Mar 2019 Analiz SAK  0

Yılar sonra gerçekler ortaya çıktı. Sır gibi saklanan Tahir’in gerçek anne ve babasının kim olduğunu Tahir’e mezarlıkta amcası olarak bildiği isim babasının mezarı başında Saniye anne zorda olsa söyledi. Fikret bey de hazırlıklı gelmiş. Abdestini almış, beline de silahını koymuş Tahir olurda vurup öldürürse diye ama Tahir ne bir çift söz söyledi nede çekip tetiği kimseyi vurmadı. Çekti gitti.

Fikret yıllarca sakladığı bu sırrı artık herkes ile paylaşmaya omzundaki ağır yükten kurtulmaya çalışıyor. Nefes’e de bir mektup yazmış, olurda Tahir kendisini vurursa neden vurduğunu bilsin diye. Nasihatler ettiği, kendince af dilemeye çalıştığı, bir mektup. Bu mektup sonrası Nefes de öğrendi gerçekleri ve içinden öldürme, vurma diye söylendi. Sonra da oğlu ile kaldıkları otelde kahvaltı yapmaya indiler.

Fikret her şeyi öyle bir ayarlamış ki, bir gece öncesinde evde sarhoş olan Vedat’ı adamlarına ayıltan Fikret, Vedat’ı Tahir den şikayetçi olmayacağı konusunda uyarıp, şikayetini geri çekmesini, kendisini vuranın bir başkası olduğunu söylemesini, sabaha kadar düşünüp ona göre karar verip hareket etmesini, yoksa elinde olan silah ile tüfek ile karakola gideceğini, bu sayede ömür boyu hapiste kalabileceğini bunu yaparım diyerek Vedat’ın Tahir’i peşindeki polislerden kurtarmasını istedi. Vedat da ertesi günü yani, Fikret, Saniye hanım mezarlıkta Tahir ile konuşurken, Vedat da karakola giderek ifade verdi ve Tahir’in aranma işine son verilmesini söyledi.

Vedat’ın ifadesinden sonra artık Tahir arananlar listesinden çıkarıldı. Polis peşini bıraktı. Avukat Esma ve Ali bu haberi İhsandan öğrenir öğrenmez hemen Tahir’e haber verdiler. Tahir bu işte bir iş var diyerek itiraz etse ve bu yüzden Ali ile tartışsalar da artık Tahir gizlice yurt dışına gitmeyecek buna gerek kalmadı. Nefes de Yiğit için dedi Tahir de kabul etti. Savcılığa gidecek ifade verecek bu konuda kapanacak.

Vedat, Fikret’i Tahir’in öldüreceğini düşündüğü için helva yaptı internetten bakarak. Sonra babası gelince şaşırdı. Vedat helva yaptı da o babasının helvası değil kendi helvası olacak. İnsan kendi helvasını yapar mı? Vedat yaptı bilmeden de olsa.

Tahir eve döndü yanında Nefes ve Yiğit ile annesi odasından çıkamadı. Tahir de annesinin yanına gitti. Konuştu. Hesap sormadı, neden? Niye yaptın demedi. Sadece Nefes’e yaptıklarını söyledi. Bir de kendisinin iki kişinin ölümüne sebep oluşunu. Saniye hanım da ben öldürmedim, ben ölsünler istemedim dedi. Tahir de Sakine benim anammış, Fikret Sakine yi öldürdü. Sen benim anamdın seni anam olarak bildim ama sen benim anamı öldürdün dedi.

Doğuran mı anne idi? Büyüten mi? Sakine doğurmuş, Saniye büyütmüş. Tahir Saniye yi anne olarak bildi gördü. Ya Vedat? Annesi Gülendam, büyüten yok, baba desen gerçeği Fikret, büyüten işkencecinin teki. Vedat ile Tahir annesiz ve babasız büyümüş iki çocuk ama aralarında tek fark, biri Tahir sevgi ile büyürken, diğeri Vedat sevgi görmeden işkencelerle büyümüş. Burada Vedat’ın bugün bu halde olmasında kim suçlu?

Tahir, Nefes ve Yiğit ile ilkleri yaşadıkları sahile gittiler. Yiğit ilk kez denizi görmüştü orada. Şimdi ise baba dediği Tahir’in gözlerine bakarak onu taklit ediyor ve örnek alıyor. Taklit demişken Nazar’ı kaçıran Murat’ın da abisini taklit ettiğini düşünüyor Cemil ve Tahir. Murat’ın Nazar’a duyduğu sevda mı? Abisini örnek alıp taklit etmek mi?

Akşam olunca evde toplanan aile yemekte mangal yiyecekler. Mustafa Tahir seviyor diye mangal yaptı.

Osman baba yemek sonrası güzel bir konuşma yaptı. İşte o konuşmadan satır başları; her günahın tövbe kapısını açık bırakır Allah. Yeter ki günahımızı bilelim, görelim. Diğerleri de günahından dönmeye çalışana yardım edecek, elini uzatacak. Karanlıkta olana ışık ol ki aydınlansın. Vakti zamanında iki derviş varmış, şehir şehir dolaşırmış. Yine bir şehre gelmişler, nehirden karşıya geçecekler, nehirin başında da bir kadın duruyor. Orada kadının iffeti hakkında konuşulurmuş. Kadın dervişleri görünce onlardan karşıya geçmek için yardım istiyor. Dervişlerden biri ben bu kadına yardım etmem diyor.

Öteki dervişte binin sırtıma diyor ve kadını nehrin karşısına geçiriyor. Kadın karşıya geçince adamın sırtından iniyor ve teşekkür ederek yoluna devam ediyor. Dervişler de yoluna devam ediyor. Sırtında taşımayan derviş, sen nasıl bir dervişsin ki, böyle bir kadını sırtında taşıdın. Diğer derviş dayanamayarak, ben nehirden karşıya geçirince kadını sırtımdan indirdim, sende indir diyor.

Osman hoca, masadakilere hayat dersi olarak; yüreğimize yük olanı bazen indirmemiz gerekir. Geçmişi olmuş orda bırakmak gerekir. Sürekli arkasına bakarak yürüyen önünü göremez takılır düşer dedi.

Tahir abisi ile konuştu yükü atmak gerek dedi. Ama eve girip de uyuyamadığını bilen Fikret Tahir’i aradı 30 yıldır ben uyuyamıyorum sende o evde Saniye hanım ile uyumak istemiyorsan gel dedi Tahir de Fikret’in daveti üzerine onun evine gitti. Fikret adamlarını gönderdi. Nefes uyuyor ve rüyasında Fikret’in ona su ve nar verdiğini görüyordu.

Tahir ile Fikret bahçede yanan ateşin başında sohbet ettiler. Ben oğlumun günahlarını temizlemeye çalışıyorum. Yapmadığım, yapamadığım babalığı telefi etmeye çalışıyorum. Gülendam’ı yüzüstü bıraktım ben. Bir kadının ahını alma sakın kadının ahını alan iflah olmaz, ben olmadım dedi.

Konuşurlarken Tahir’e beni vur işi bitirelim deyince, Tahir; ben seni vurmaya gelmedim silahsızım dedi. Vedat silah ile geldi ve Tahir’e doğrulttu. Fikret de belindeki silahı Vedat’a doğrulttu bırak o silahı dese de Vedat bırakmadı. Tahir ile aynı kaderi paylaştıklarını söyledi. Sonra da babasına neden Tahir’i koruduğunu? Ona neden yardım ettiğini? Sordu. Anne ve babasını öldürdüğün için kefaret mi bu dedi. Peki ya benim kefaretim ne olacak diye sordu?

Vedat bu soruyu sormakta haklıydı. O seçmemişti, böyle bir hayatı o istememişti. Yaşamaya mecbur bırakılmıştı. Benim annemi de sen öldürdün. Terk etmekte öldürmenin bir şekli değil mi? Vedat doğruyu söylüyor. Terk etti ve bu son gerçekleşti. Ben daha çocuktum ben senin ellerinle babamın gırtlağını kestim ben. Benim kefaletim nerde diye sordu babasına. Baba ve oğulun hesaplaşması arasında kalan Tahir ne olduğunu anlamadan sık diyen Fikret’e sen bunu hak etmiyorsun diyerek namluyu Tahir’e çeviren Vedat’ı tek kurşunla kalbinden vuran Fikret. Kucağına düşüp dizlerinde ölen Vedat, şaşkın Tahir bir gece gün ağarmak üzere ve bir insan bir oğul babası tarafından vurularak öldürüldü.

Fikret, onca insanın kanı var ellerinde. Bunun hesabını nasıl verecek ahirette? Allah kul hakkı ile gelmeyin huzuruma diyor. Kul hakkı ağır bir yük. Fikret bey, Osman hocayı aradı ve ben oğlumu nefsime kurban verdim Allah rızası için gel, yıkayalım, ne kadar olursa aklayalım paklayalım gömelim dedi. Sabah ezanı okunurken Vedat’ı yıkadı Osman baba, Fikret de suyunu döktü. Tahir de gömüleceği mezarını açtı. Kefenledi ve namazını kıldırdı. Tahir namaza eşlik etmedi. Cenaze namazı kılmadı. Merhuma hakkınızı helal edermisiniz sorusuna da cevap vermedi Tahir. Hesap ahirete kaldı. O çetin günde artık nasıl hesaplaşırlar o o ikisi arasında ki mesele.

Tahir namazı kılmasa, hakkını helal etmese de cenazeyi taşıdı ve toprağa bıraktı ve üzerine toprak attı. Artık yeryüzünde Vedat Sayar isminde biri yaşamıyordu.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin

İnstagram

Twitter

BABANIN TÜRKÜSÜ

Doğarken savruldun benden,
Bir can koptu bu bedenden,
Kirpiğinin gölgesinden,
Tanıdım ya seni oğlum,
Aç gözünü bana uyan,
Bundan sonra bana dayan,

Dünya geçse karşına,
Bil ki senden yanayım,
Oğlum oğlum
Doğarken savruldun benden,
Bir can koptu bu bedenden,

Kirpiğinin gölgesinden,
Tanıdım ya seni oğlum,
Aç gözünü bana uyan,
Bundan sonra bana dayan,
Dünya geçse karşına,
Bil ki senden yanayım,
Oğlum oğlum

Kerem KEKEÇ

masum 3 eylül
Masum 165. Bölüm Özeti 3 Eylül 2020 Urmila’nın Hayalleri
masum 161. bölüm özeti
Masum 161. Bölüm Özeti 30 Ağustos 2020 Gopi Zorlanıyor
masum 29 ağustos
Masum 160. Bölüm Özeti 29 Ağustos 2020 Süper İkili
masum 157. bölüm özeti
Masum 157. Bölüm Özeti 26 Ağustos 2020 Urmila Evleniyor mu?

“Sen Anlat Karadeniz 44. Bölüm Analizi “Aslı”” üzerine 1 yorum

  1. K.Azeri. dedi ki:

    Hayirli ak$amlar.Aslicim te$ekkûr ediyorum canim, duygusal bir bölûmû çok gûzel anlatmi$sin. Evet kimdir suçlu?Vedatin böyle acimasiz bûyûmesi,bu kadar kul hakkiyla nasil gidecek, ahiretde aqibeti nasil olacak, kimin suçu?her kes etdiyini bulacak,ister bu dúnyada,ister o dûnyada.Allah bagi$lanmaz gûnahlar yapmaktan korusun hepimizi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir