Dizi Bilgi

Adını Sen Koy 316. Bölüm 02 Nisan 2018 Pazartesi

Önce Jülide sonra Zehra kaçırıldı derken Ömer önce eşini, sonrada Zehra’nın ısrarı ile Jülide yi kurtardı. Şimdi ise ifade verme ve kendilerini kaçıranlardan şikayetçi olma zamanı idi. Zehra Ömer ile giderken karakola, Jülide çoktan gelmişti tek başına Komiser Murat ile konuşuyordu. Ömer’i merak ediyor onu soruyordu o gelecek miydi? Görmek istiyordu evladını yıllar önce terk edip gitmiş olmak annelik duygusunu kaybetmesine neden olmamıştı.

Ömer Zehra ile geldi. Zehra ifadesini verdi ve sonunda da kendisini kaçıranlardan şikayetçi oldu. Sıra da Jülide vardı komiser Murat sordu şikayetçi misiniz? Jülide düşündü, tehdit ediliyor söyleyemiyordu o sebeple de beni kaçıran kocamdan şikayetçi değilim dedi. Ömer büyük bir şok yaşadı beklemiyordu. Hayal kırıklığına uğradı.

Zehra ile eve doğru ilerlerken yolda kendine çok kızıyor, o kadının tuzağına nasıl düştüm diyordu. Ömer’in bilmedikleri vardı. Kendi bildikleri onu oyuna getiren bir kadın olmasıydı. Konağa gelince Ayşe yi görür görmez kaçtı Ömer. Öfkeliydi ve bu öfkeli hali ile kardeşini incitmek istemiyor kaçıyordu ondan.

Güvendiği dağa bir kere daha kar yağmış yolda kalmıştı Ömer. Hem kardeşi, hem eşi bir şans daha vermesini istemişti, ısrarlara dayanamamış o ikinci şansı Jülide ye vermişti Ömer ama yine yarı yolda bırakılmıştı onun tarafından.

Zehra da olanları Ayşe ye anlatınca Ayşe duyduklarına inanamadı. Annem bize bunu yapmamalıydı, hele ki abime asla yapmamalıydı. Bize bir açıklama yapmalı yoksa ben annem ile bu şartlar altında görüşmem diyerek o da tepki gösteriyordu annesine.

Ama Zehra ben Ömer’e sarılışını, bakışını gördüm sahte değildi bu işte bir iş var son bir kere daha onu dinlememiz lazım ben gerçeği öğreneceğim diyor, yine kendi başına kararlar alıyordu Zehra ve Zehra ne zaman böyle tek başına kararlar alsa başı hep belaya giriyor.

Söylesen dinlemez, anlatsan anlamaz, sonra da çıkıp cesareti ile kafa tutar dünyaya, sonun da da başını sokar belaya gel beni kurtar Ömer der Zehra.

Defne yine konakta ve bu kez sarsılmış, üzgün Ömer’i teselli etmek, dinlemek için kahve içelim deyip onu verandaya getirme derdinde. Zehra da geldi yanlarına kahve üç oldu sonra kahveden vazgeçip salep içmeye karar verdiler ve Defne bir kolu ile Ömer’in koluna diğer kolu ile de Zehra’nın koluna girdi.

Veranda da oturup sohbet ettiler. Defne Ömer’e o kadar yakın bir arkadaş ki, neden üzgün olduğunu o söylemeden anlayacak kadar yakın. Nokta atışı yapıp anneni mi gördün? dedi. onlar yıllardır görüşmeyen iki arkadaş, nasıl oluyor da bir bakışta annesinin geldiğini anlayabiliyor Defne? Çok enterasan, Bahşende bilgi vermedi ise bu iki arkadaş gerçekten sırdaş gibi iyi arkadaşmış eskiden bu sonuç çıkıyor ortaya.

Ömer’in bugüne kadar isteyip de sahip olamadığı tek şey bir anne bunu dile getirdi Ömer. Kalbinde çok büyük bir kara delik ile yaşamış acısı ne yaptı ise geçmemiş. Baya dertleştiler Defne ile Ömer. Sonra da Zehra içecekleri getirdi. Defne sen bir tanesin deyince, Ömer de onayladı benim eşim bir tanedir dedi.

Arkadaş iyidir güzeldir. Herkesin hayatında da arkadaş olmalıdır da ama bu Defne çok başka arkadaş gibi bakmıyor Ömer’e. Ömer evli oysa. Ne olur Ömer’e ihanet senaryosu yazmayın. Ömer’i bambaşka bir insan yapmayın. Senaristlere duyurulur. Nihat’ı bozdunuz bari Ömer’e dokunmayın.

Aysel dükkanına yeniden kavuştu. Sabah, Kerem ve Canan sayesinde. Şükran teyze de bu dükkanda Aysel’e yardım edecek yeni elemanlar bulana kadar. Şükran teyzede iş kadını oldu artık yakışır. Evde yapana kadar dükkanda yapar satar para kazanır en azından.

Hamiyet hala da bugün köyüne evine döndü. Canan onu yolcu etti. Annesiz kalmak onun evde yokluğunu hissetmek biraz dokundu Canana. Ve bir sapık sürekli Cananı telefonla arayıp rahatsız ediyor. Konuşmuyor Cananın sesini dinliyor psikopatın teki işte. Konuşsana deli.

Kerem den bunu engellemenin bir yolu yok mu diye yardım istedi. Kerem de numarayı engelledi. İyi de iş telefonla bitse iyi. Ne gezer telefonla ulaşamayınca sapık peşine düştü Cananın bilin bakalım bu sapık kim? Tabi ki de Çetin. Çetin geri dönmüş peşine düşmüş Cananın. Ne istiyorsun manyak herif?

Ne kadar peşimde biri var beni takip ediyor dese de kimseyi inandıramadı Canan. Çetin Cananı kaçırmasın yapar mı yapar psikopat herif. Hem neden geldi ki bu Çetin?

Ayşe ile Zehra çalışma odasındalar. Kendi aralarında konuşup Jülide ye bir şans daha vermek istediler. Ömer ile konuşmak istediler. O da geldi ve fikrini söyledi. biz onun için elimizden geleni yaptık, seni ve kendisini kaçıranlardan şikayetçi olmadı. Onu buna iten sebep ne bilmek istemiyorum. Dünya ya gök taşı bile çarpacak olsa benden bu kadar ben yokum dedi. bugünlerde gündemde olan bir konuya güzel bir göndermeydi 🙂

Nihat şirkette toplantı da ve bilgi işlemden aradılar iki kere ama açmadı sonra da toplantıya ara verdi. Nihat’ın senaryo gereği hiç yokken sonradan ortaya çıkan sevgilisi şirketin bilgi işleminde çalışan biri anlaşılan.

Ne utanç verici bir durum. Madem Aykut iğdeli diziden ayrılacaktı. Adam gibi doğru düzgün bir senaryo ile diziden ayrılamaz mıydı? Neden illa ihanet etme gereği duyuldu? Severek onca zorluğu aşarak evlenmedi mi bu iki kişi? Ve dünyalar tatlısı bir kızı var. Ayşe’nin hastalığını atlattığında yanındaydı. İlerde kızına gidişini nasıl açıklayacak Nihat? Hele ki kızı büyüyüp evlendiğinde onu da aldatsa eşi baba yüreği buna nasıl dayanacak? Asya’nın ruhunda açılan dayısı gibi büyük bir yara nasıl kapanacak? Ömer’in annesiydi evi terk edip giden, Asya’nın da babası.

Nasıl bir senaryodur bu? Bu dünyada ki bütün erkekler eşlerini her şart da, her koşulda, her ne kadar çok severek evlenmiş olsalarda, çocukları bile olsa, zengin yada fakir fark etmez her şekilde aldatır erkeklere güvenmeyin mi diyorsunuz bu senaryoyu yazan arkadaşlar size soruyorum?  Ömer de bir gün Zehra yı aldatacak mı? bu mudur? Çarşambanın gelişi perşembeden belli mi şimdiden hazırlıklı olalım mı?

Ömer her ne kadar beni ilgilendirmez dese de içinde hep var olan sorulara da cevap bulma isteği hakim. Bunun içinde Komiser Murat ı aradı. Karısını kaçıran kişi hakkında bilgi istedi Jülide dedi, ne hanım, nede anne onun hakkında ve eşini kaçıranın kim olduğu hakkında bilgi istedi. Murat beyde emin olmamakla birlikte, eğer oysa oldukça karanlık arkasında iz bırakmayan biri dedi. Ömer de hakkında her şeyi bilmek istiyorum dedi. Ayşe ve Zehra ya beni ilgilendirmez diyen adam onlardan habersiz araştırma yapıyor.

Ömer çalışma odasında akşam olmuş, Defne ile konuşuyor. Ömer Defneye eskiden bir anahtarlık hediye etmiş ve Defnede onu saklamış, anahtarlık olarak kullanmış. Ömer hatırlayacak mı diye gösterdi hatırladı Ömer.

Zehra da geldi yanlarına. Ömer de Defnenin ona aldığı kalemi saklamış. Onu gösterdi. Zehra ise öylece baktı nerdeyse Defne ile can ciğer kuzu sarması dost oldular Zehra.

Zehra yemeğe çağırdı Ömer gelmek istemedi. Demet istedi diye yemeğe katıldı. Hayırdır Ömer Zehra’nın papucu damamı atılıyor nedir?

Yemek yerken Bahşendenin keyfine diyecek yoktu. Ömer de havuç sevmediği halde, tabağına Defne tarafından konulan havuçları el mahkum yedi. Yıllarca da yemiş. Başının eti yenmesin diye bu gece yemekte Zehra Ömer havuç sevmez ki yer miydi? Deyince itiraf Ömer den geldi.   

Bir insan nasıl olurda sevmediği bir şeyi arkadaşının gül hatrı için yer. Burada arkadaşlıktan öte bazı şeyler söz konusu gibi. Ben yemem mesela. İlerde birini çok seversem belki ama şimdi asla.

Ve Ömer’in yemek esnasında başı ağrıdı.. Zehra fark etti ilaç getireyim deyince gerek yok geçer dedi Ömer. Zehra’nın elini tutarak ondan güç aldı. Bahşende de bunu gördü suratı düştü.

Hamiyet hala köyüne dönünce her iş Canana kaldı. Peki büyük halaya ne oldu? O da mı döndü köyüne? Salim amcanın karnı acıkmış yemek için mutfağa girince elini yaktı. Böyle böyle evlenmeye ikna olacak anlaşılan.

Ömer çalışma odasındaydı Defne geldi sonrada Zehra elinde su ve ağrı kesici ile geldi. Ömer ilaç içmedi ama Defne vücut susuz kalınca da baş ağrısı olur deyince bir yudum su içti Ömer.

Bir yerde Defne haklı bir insanın günlük alması gereken su miktarını almadığı zaman vücut susuz kalınca, baş da ağrır, kaslarda ağrır. Ama bu bir yudumla olacak geçecek durum değildir. Günlük düzenli su içme alışkanlığı mutlaka olmalı hele ki böbreklerin iyi çalışması için şart susuz bir hayat olamaz.

Defne gidecekti. Ömer kal dedi. Zehra da kal dediği için Defne evine gitmedi. Konakta misafir odasında kaldı. Ömer de çalışma odasında çalıştı. Zehra da Ömer gelecek diye hazırlık yaptı Ömer’in sevdiği kokulu mumları yaktı bekledi ama Ömer gelmedi. Zehra da kitabını okurken uykuya yenik düştü.

Ömer bir süre sonra geç olduğunu fark edince odasına geçti. Zehra’nın kitabını aldı üzerini örttü alnından öptü sonrada üzerini değişip geldi. Yanan mumları söndürdü usulca yatağa uzandı Zehra yı izledi. Zehra da istem dışı Ömer’e yaklaştı onun koluna başını yasladı Ömer Zehra uyanmasın diye elinden geleni yaptı. O da uyuya kaldı.

Sabah olunca ilk uyanan Zehra idi. Sonra da Ömer uyandı iş güzar Ömer dün gece kaçırdıklarını telafi için Zehra dan avans istedi. Zehra da onun istediği avansları verdi. ve Ömer sen avans istemezmisin diyerek Ömer de Zehra ya avans verdi. bari maaşa bağlasaydın Ömer avans nereye kadar idare edecek sizi tövbe yarabbim.

Şimdi avans ne diyeceksiniz? Yanaktan öpücük efendim hemde 2 yanaktan.

Nihat erkenden Konaktan çıkıp bir yere gitti biri ile buluştu. Başından beri biliyorsun bir karım var, anlaşalım, uygunsuz zamanlarda aramanı, mesaj atmanı istemiyorum karım şüphelenmemeli dedi. Yazıklar olsun diyor başka da bir şey demiyorum.

Ömer çalışma odasındayken, Can bir dosya getirdi. Komiser Murat göndermiş. Ömer dosyaya bakınca Ercan Keser ve resmini görünce bu adam babamın ortağı dedi. Annesi babasının ortağı ile evlenmiş. Ömer buna çok şaşırdı. Beklemiyordu böyle bir şeyi. Ömer’in yüreğinde çok büyük bir fırtına koptu. Savruldu gitti koskoca yıllar gözlerinin önünden.

İÇİMDEKİ FIRTINA

Gün ağarırken tek başıma oturmuşsam 
Henüz daha gözlerimi bir an bile yummamışsam
Sen yoksan yine bense yorgun ve yalnızsam
Hele bir de birde canım hasretine kapılmışsam
Ve gözümde tütüyorsan buram buram 

İşte o an bir fırtına kopar 
Sanki o an yer yerinden oynar
Hoyrat bir rüzgar eserken
Sallanan gemi misali
Sallanır durur içimde dünya

Son ışıkları sönüyorsa sokakların
Yeni bir gün giriyorsa penceremden yavaş yavaş
Sen yoksan yine bense suskun ve bitkinsem

Hele bir de bir kadehin gölgesine sığınmışsam 
Ve yılların hesabını saşırmışsam 

İşte o an bir fırtına kopar 
Sanki o an yer yerinden oynar
Kül rengi bir akşam vakti
Kaybolan renkler misali
Kaybolur gider gözümde dünya

İşte o an bir fırtına kopar
Sanki o an yer yerinden oynar
Bir koca çınar dalından
Savrulan yaprak misali
Savrulur gider güzelim dünya

Erol EVGİN